Bizi “Üzümcü” Yapan İşler

» Aspiratörlerimiz kulaktan kulağa ünlendi…
» “Başarılı oldukça dosttan çok düşman kazanırsınız, ama önemli olan düşmanlarınızla çirkinleşmeden mücadele edebilmektir. İşte bizi “Üzümcü” yapan en önemli şey de budur: Biz hiçbir zaman düşman değil, hep DOST olmayı ve kalmayı hedefledik.”

Ustamın yanında işe başladığım günden bu yana tıbbi malzeme üretiminin dışına hiç çıkmadım. O yıllarda malzemelerin hiçbiri bugünkü kalite ve güvene sahip değildi elbette. Ayrıca tıbbi malzemeler el yapımıydı. Tıpkı diğer bölümlerden birinde verdiğim örnek gibi, o dönemlerde kullanılan üç yollu kan muslukları elle yapılıyordu ve ustam sayesinde ilk olarak belki de onları üretmeyi öğrenmiştim.

Ustamdan ayrılıp, iş hayatına atıldığım sıralarda tıbbi malzemelerin çeşitliliğini fark etmeye başladım. Biz de çok farklı malzemeler üretmeye başladık. Kadın Doğum ve Kulak Burun Boğaz malzemeleri, merkezi oksijen santrali malzemeleri ve birçok farklı el aleti bunlardan sadece birkaçıydı.

Bize en çok gelir sağlayan şeyse cerrahi aspiratörler oldu. Cerrahi aspiratörleri hemen hemen her doktor kullanır. Kan ve akıntının olduğu her cerrahi alanda bir aspiratör bulundurulmalıdır.

O dönemde Türkiye’de üretilen cerrahi aspiratörlere rastlamanın imkânı yoktu. Hastaneler aspiratörlerini yurt dışından ithal ediyor, bozulduklarında ise tamir etmemiz için bize getiriyordu.

Yine böyle bir günde kardeşim Mahmut ile tamire getirilen aspiratörü uzun uzun inceledik ve “Biz bunu üretemez miyiz?” diye sorduk kendi kendimize. Aspiratörü en ince ayrıntısına kadar inceledikten sonra üretebileceğimizin kararına vardık.

Epey bir zaman sonra, dış görünümü tamir ettiğimiz aspiratöre benzer bir ürün çıkardık ortaya. Dış görünümü çok hoş olmasına rağmen vakum pompasını ne yazık ki çalıştıramadık. Yeniden başına geçtik ve yaklaşık 15 günlük bir çalışma sonucunda pompa ve vakum ayarlarını yapmayı başardık ve makineyi çalıştırdık.

Aspiratörümüzü tanıtmak ve doktorlar tarafından kullanılmasını istiyorduk. Bu sebeple Ankara Tıp Fakültesi’ndeki genel cerrahi bölümüne gidip, oradaki doktorlara aspiratörümüzü göstermiştik. Makinelerimizi denemelerini istiyorduk. Ancak onlar aspiratörümüzü aşağılıyor ve yerli malı olduğundan kullanmak istemiyordu.

1973 yılında aspiratörümüzün ilk alıcısını bulduk, zaman içinde de iyi bir aspiratör olduğunu ispat ettik. O dönemlerde doktorlar peş peşe kendi muayenehanelerini açmaya başlıyordu ve alacakları malzemelerin uzun süre arıza çıkarmadan çalışmaları gerekiyordu. Her doktor kendi muayenehanesini açmadan evvel sektörden arkadaşı olan bir başka doktora kullandığı makineleri nereden satın aldığını soruyordu. Biz de ilk iki yıl, yılda 10 tane de olsa aspiratör satmayı başarmıştık. Aspiratörlerimizin hiçbiri de henüz arızalanmamıştı. Bu sayede Üzümcü aspiratörünün kulaktan kulağa yapılan reklamı artmaya başlamıştı. 1975 yılından itibaren üretimimiz yılda 45-50’yi bulmuştu.

Yaklaşık on yıl geçmişti ve başarımız gün geçtikçe arttığından, aspiratör satışlarımız tavan yapmıştı. O dönemde Aesculap adında Alman marka bir aspiratör piyasalara hakimdi. Bu aspiratörleri tamire getiren bir müşterimiz vardı. Aspiratörlerimizin dış görünümü bire bir Aesculap marka aspiratörleri anımsatıyordu, ancak ölçüler tam tutmuyordu.

Bir gün yine aynı müşteri yanında yabancı bir adamla atölyeye geldi. Yanındakinin kim olduğunu sorunca, Fransız bir müşteri olduğunu söyledi. Bizden aspiratör alacaktı. Büyük bir hevesle aspiratör cihazlarımızı getirdik ve kendisine göstererek özelliklerini övmeye başladık. Adam ısrarla aspiratörün ismini soruyordu. Biz “Üzümcü” dedikçe adam da “Aesculap olarak satmıyor musunuz yani piyasaya?” diye sordu. Biz Üzümcü olarak piyasaya sürdüğümüz konusunda ısrar edince arkasını döndü ve atölyeden çıkıp gitti. Sonradan öğrendik ki, gelen kişi bizim Aesculap marka aspiratörleri taklit ettiğimizi duymuş ve bizi denetlemeye gelmiş. Bizi şikâyet eden kişiyse, sıkça Aesculap marka aspiratörleri tamire getiren kişilermiş.

Başarılı oldukça dosttan çok düşman kazanırsınız, ama önemli olan düşmanlarınızla çirkinleşmeden mücadele edebilmektir.

İşte bizi “Üzümcü” yapan en önemli şey de budur: Biz hiçbir zaman düşman değil, hep DOST olmayı ve kalmayı hedefledik.


Önceki
Hikaye
Sonraki
Hikaye