Baba Ocağına Vefa Borcu

» Babamdan kalma elma bahçesine kendi evimizi yaptırmaya karar verdim…
» Akşamları gizliden ilerleyen inşaat…

Annem ve babam hayattayken kardeş başına düşen bağları paylaştırmışlardı. Babamızdan kalan eviyse en küçük erkek kardeşimize vermiştik.

Annemin ölümünden 8 ay sonra yani 1983 yılında eşim, en küçük kızım Aliye ve ben Fertek Kasabası’na, kendi payımıza düşen bağlarımızdaki üzümleri toplamaya gitmiştik. Üzümleri topladıktan sonra üzüm pekmezi kaynatacaktık.

Mahmut ile benim bağım ortaktı. Bu sebeple tüm kardeşler arasında en büyük bağ payına biz sahiptik. Üzümleri aceleyle topladık ve hızlıca üzüm pekmezlerini kaynattık. Ziyaretimizin üçüncü gününde eşyalarımızı toparlayıp, hemen Ankara’ya geri dönme kararı aldık.

1984 yılındaysa yine babamdan kalma elma bahçesine kendi evimizi yaptırmaya karar verdim. Hayalini kurduğum evin çizimini yaptım ve hemen ardından inşaatına başladık. Dört işçi buldum ve evin temelini kazdırmaya başladım. Akşam olup işçileri eve yolladıktan sonra kimseye görünmeden kirli iş elbiselerimi üzerime geçirip, tek başıma temeli kazmaya devam ettim.

Ertesi sabah çalışanlardan biri, “Biz gittikten sonra başka birilerini daha mı çalıştırıyorsun?” diye sordu. Sanki 15-20 cm kadar daha kazılmış burası dedi. Aynı günün akşamı ben yine kazma işlemine devam ettim. Yine sabah oldu ve bu kez öğrendim ki işçilerden biri giderken kazıdıkları yere bir işaret koymuş. Bu kez yalan söyleyemezdim. Kendimi ele vermiştim. “Kimseyi çalıştırmıyorum, siz gittikten sonra ben kendim kazımaya devam ediyorum,” dedim. Çalışan beni tebrik etti. “Biz dört kişi bir günde ancak 40 cm kadar kazabiliyorken sen tek başına 15-20 cm kazıyorsun,” dedi.

Kazıya akşamları devam etmemin tek bir nedeni vardı; bu sene kesinlikle kimseye rahatsızlık vermeyecek ve kendi evimizde kalacaktım. Bağlarda biriken ve büyüyen üzümleri toplamaya geldiğimizde kendi evimizde kalacaktık. Bu yüzden evin inşaatını hemen bitirmek zorundaydık.

Zaten böyle de oldu, 1984 yılının eylül ayında evimizin yüzde 98’ini tamamladık. 1984 yılından sonra kendi evimizde oturmak nasip olmuştu.

Önceki
Hikaye
Sonraki
Hikaye